29 Ocak 2012 Pazar

BİTKİLERDE HORMONLAR

BİTKİLERDE HORMONLAR
Bitkilerde hormonlar, bitkilerin özel bazı kısımlarında üretilerek difüzyon yoluyla yayılırlar.

  1. OKSİN: 
  • Oksin doğrudan güneş görmeyen kısımlarda daha fazla üretilen ve genellikle bitkinin uç kısımlarında üretilen bir büyüme hormonudur. 
  • Bu hormon bitkinin boyca uzamasını sağlar, ayrıca bitkinin meyve vermesinde de etkilidir. Döllenmiş olan çiçeğin de dökülmesinde etkilidir. Büyümeyi sağladığı için yönelme hareketlerinde de etkisi olan bir hormondur. 
  • Oksin hormonunun çok fazla salgılanması büyümeyi durdurduğu gibi az salgılanması da yaprak dökümüne neden olur. 
     2. GİBERELLİN: 
  • Bu hormon tohumun çimlenmesini uyarır. ayrıca gövdenin uzamasını ve meyvenin büyümesini sağlar. 
    3. SİTOKİNİN:
  • Tomurcuk gelişimini sağlar.
  • Hücre bölünmesini uyarıcı bir etkisi vardır. 
  • Yaprakların geç dökülmesini uyarır. 
    4. ETİLEN:
  • Bu hormon meyvenin olgunlaşmasını ve yaprak dökülmesini sağlar. 
  • Üretildiği yerde etkili olan bir hormondur.
    5. ABSİSİK ASİT:
  • Uyku halinin devam etmesini sağlar.
  • Tohumun çimlenmesini engeller. 

BOŞALTIMLA İLGİLİ ADAPTASYONLAR

BOŞALTIMLA İLGİLİ ADAPTASYONLAR

  1. Tuzlu su balıkları iç ortamlarından hipertonik bir ortamda bulunurlar. Bu nedenle:
  • Sürekli su içerler. 
  • Tuzu aktif taşımayla solungaçlarından boşaltırlar. 
  • Glomerulusları iyi gelişmemiştir. Bu nedenle azotlu atıkların çoğunu solungaçlarından atarlar. 
  • Oluşan idrar miktarı çok azdır. 
    2.   Tatlı su balıkları iç ortamlarından hipotonik bir ortamda yaşarlar. Bu nedenle:
  • Ya çok az su içerler ya da hiç su içmezler. 
  • Aktif taşımayla solungaçlarından tuz alırlar. 
  • Oluşan idrar miktarı çok fazladır. 
  • Derileri vücuda su almayı engeleyecek şekilde özelleşmiştir. 
    3.   Kurak ortamda yaşayan memelilerde ise : 
  • Henle kulpları uzundur. 
  • Çok yoğun bir idrar oluştururlar.  

BÖBREĞİN CANLIDAKİ DÜZENLEYİCİ ROLÜ

BÖBREĞİN CANLIDAKİ DÜZENLEYİCİ ROLÜ

  • Kanın PH' sının dengede kalmasını sağlar. 
  • Kanın su ve tuz dengesini sağlar. 
  • Kanın iyon dengesini korumasını sağlar. 

27 Ocak 2012 Cuma

İNSANDA BOŞALTIM SİSTEMİ

İNSANDA BOŞALTIM SİSTEMİ

İnsanlardaki boşaltım sistemi, böbrekler, üreterler, mesane ve üretradan oluşur.

Böbrekler: Böbrekler, karnın arka duvarında, bel omurlarının iki yanında bulunan, ortalama 130 g. ağırlığındadır. Çukur kısımları birbirine dönük şekilde iki tanedir.

BÖBREĞİN KISIMLARI
1. KABUK (KORTEKS)
Nefronun; bowman kapsülü, glomerulus ve tüplerinin büyük bir kısmı kortekste bulunur. Korteks, koyu renkli görünür.
2. ÖZ BÖLGESİ (MEDULLA)
Öz bölgesi, diğer bir adıyla medulla, kabuk bölgesinin altında bulunur. Bu kısımda nefronların henle kulbu ve malpighi piramitleri bulunur.
3. HAVUZCUK (PELVİS)
Havuzcuk (pelvis) en içte bulunan kısımdır. Bu kısımda oluşan idrar toplanır.

Böbreğin iş gören birimlerine "nefron" adı verilir. Nefronun yapısı incelendiğinde üç kısımdan oluştuğu gözlemlenir.

1. GLOMERULUS: Glomerulus, bir kılcal damar yumağıdır. Glomerulusu vücutta bulunan diğer kılcal damarlardan ayıran bir takım özellikler vardır. Bunlar:

  • Glomerulus kılcallarının iki ucu da atar damarlara açılır. 
  • Glomerulus kılcallarındaki kan basıncı diğer kılcallardaki kan basıncının yaklaşık iki katıdır ve bu basınç damar boyunca sabittir. 
  • Glomerulus kılcalları çift katlı epitelden oluşur. 
  • Glomerulus kılcallarında sadece kılcaldan dışarıya madde geçişi olur. 
2. BOWMAN KAPSÜLÜ: glomerulusu saran, yassı epitel hücrelerden oluşmuş, içi boş yarım küre şeklindeki yapıdır. Glomerulus ve bowman kapsülü bir arada malpighi cisimciğini oluşturur. 

3. TÜPLER: Malpighi cisimciğini sırasıyla "proksimal tüp", "henle kulbu" ve "distal tüp" izler. Distal tüp, toplama kanalına açılır. 

NEFRONUN GÖREVLERİ 
1. SÜZME: Atar damardan böbreklere gelen kanın basıncı diğer kılcal damarlara oranla yüksektir. Bu basıncın etkisiyle kandaki glikoz, aminoasit, su, inorganik tuzlar ve üre gibi küçük yapılı maddeler glomerulus kılcallarından bowman kapsülüne geçerler. Bu olaya "süzme" denir. Süzme olayı için enerji harcanmaz. Süzme sırasında büyük yapılı maddeler (kan hücreleri, plazma proteinleri gibi...) glomerulustan dışarı çıkmaz. 
Süzme hızı kan basıncına bağlıdır ve birim zamanda glomerulustan bowman kapsülüne geçen sıvı miktarıdır. Bu nedenle korku, heyecan gibi durumlarda ve soğuk olan havalarda idrar oluşumu artar. 
2. GERİ EMİLİM: Süzme ile bowman kapsülüne gelen sıvının içindeki glikoz, aminoasit gibi yararlı maddeler geri emilerek kana geri gönderilir. Bu şekilde idrarla sadece işe yaramayan maddeler dışarı atılmış olur. 
  • Proksimal tüpte: Su osmoz yoluyla, glikoz, aminoasitler, vitaminler, klor, bikarbonat iyonları ise aktif taşımayla; hidrojen iyonları ise yoğunluğa bağlı olarak aktif ya da pasif taşımayla geri emilir. 
  • Henle Kulbunda: klor iyonu aktif taşımayla geri emilirken, sodyum iyonları artı yük taşıdıklarından klor iyonlarının ardından pasif olarak emilirler. Henle kulbunun çıkan kolunda su emilimi yapılmaz. 
  • Distal Tüpte: Sodyum iyonları ve su emilimi burada da devam eder. Distal tüp çeperi üreye geçirgen olmadığından üre emilimi olmaz ve bu nedenle tüpte üre yoğunluğu artar.
    • Aktif taşımayla sağlayan emilim, maddelerin kandaki yoğunluğuna bağlıdır. Maddelerin kandaki normal değerlerine "eşik değer" adı verilir. Maddenin kandaki miktarı eşik değerden fazlaysa, fazla olan miktar geri emilmez ve idrarla dışarı atılır. 
    • Sağlıklı bir kişide glikoz ve aminoasitlerin %100'ü, suyun yaklaşık olarak %99'u, sodyum iyonunun %99,5'u, ürenin %50'si geri emilir. 
3. AKTİF BOŞALTIM (SALGILAMA): Süzülme ile bowman kapsülüne geçemeyen maddelerin, kılcaldamarlardan, geri emilimin tam tersi yönünde, aktif taşımayla kanalcığa geri verilmesidir. örnek: hidrajen iyonu, amonyum ve penisilin gibi... 

Böbrek hücreleri yeterli oksijen bulamazsa geri emilme ve salgılama aksar, süzülme ise devam eder. 





GERİ EMİLİMDE ROL OYNAYAN HORMONLAR

  1. ANTİDİÜRETİK HORMON (ADH): Nefron kanallarından suyun geri emilimini sağlar. Az salgılanması çok sulu yani seyreltik ve fazla idrar oluşumunu sağlar. Kandaki su azalacağı için su içme isteği artar. Bu hastalığa "şekersiz şeker hastalığı" adı verilir. 
  2. ALDOSTERON: Böbrek üstü bezlerinden salgılanan bu hormon, sodyum iyonu gibi bazı iyonların geri emilimini sağlar. Yeterli salgılanmaması durumunda, vücutta iyon eksikliği oluşur ve kan basıncı düşer, kaslar zayıflar ve derinin rengi değişir. bu hastalığa "addison hastalığı" adı verilir. 





CANLILARDA GÖRÜLEN AZOTLU ARTIKLAR

CANLILARDA GÖRÜLEN AZOTLU ARTIKLAR

  1. AMONYAK: Amonyağın atılması sırasında bol miktarda suya ihtiyaç vardır. Bu nedenle bu atık madde, su kaybı sorunu olmayan, suda ya da nemli bölgelerde yaşayan canlılarda gözlenir.
  2. ÜRE: Amonyaktan daha az zehirli olan bir atık maddedir. Dışarı atılırken bir miktar suya ihtiyaç vardır. Üre, amonyağın karaciğerde çevrilmesiyle oluşur. İnsanlarda boşaltım ürünü üredir. 
  3. ÜRİK ASİT: Ürik asit suda çözünmeyen bir boşaltım ürünüdür. Böcek, sürüngen ve kuşlarda görülen boşaltım ürünüdür. Ürik asit, sindirim kanalıyla dışarı atılır ve böylece canlının su kaybetmesi engellenir. 

OMURGALILARDA BÖBREK ÇEŞİTLERİ

OMURGALILARDA BÖBREK ÇEŞİTLERİ

  1. PRONEFROZ BÖBREK 
  • Pronefroz böbrek, en basit böbrek tipidir. 
  • Kıkırdaklı balıkların erginlerinde, kemikli balıkların ve kurbağaların embriyolarında pronefroz böbrek bulunur. 
  • Pronefroz böbrek, yan yana dizilmiş çok sayıda kirpikli huniden oluşur. Bu nefridyumların (kirpikli hücrelerin) önünde glomerulus adı verilen bir kılcal damar ağı bulunur. Glomerulustan nefridyumlara (kirpikli hunilere) süzülen atık maddeler ortak bir kanalla kloaka getirilir ve oradan da vücut dışına atılır. 
    2. MEZONEFROZ BÖBREK 
  • Pronefroz böbrekten daha gelişmiş bir tiptir. 
  • Sürüngen, kuş ve memelilerin embriyolarında, kemikli balıkların ve kurbağaların erginlerinde bu böbrek tipi görülür. 
  • Yapısı pronefroz böbreğe benzer ancak bazı farklılıklar vardır. Mezonefroz böbrekte nefridyumların (kirpikli hunilerin) yerini bowman kapsülleri almıştır. Bowman kapsülleri glomerulusu sararak malpighi cisimciğini oluşturur. 
    3. METANEFROZ BÖBREK 
  • Sürüngen, kuş ve memelilerin erginlerinde bu böbrek türü bulunur. 
  • Diğer böbrek türlerinden daha gelişmiştir. 
  • Bu böbrek türünde bol miktarda nefron bulunur. 
  • Bu tür böbrekler tüm omurga boyunda değil bel bölgesinde bulunur. 


26 Ocak 2012 Perşembe

BÖCEKLERDE BOŞALTIM

BÖCEKLERDE BOŞALTIM

  • Böceklerde boşaltım organları "malpighi tüpleri"dir. Malpighi tüplerinin kapalı olan serbest uçları vücut boşluğuna uzanmıştır. Diğer uçları ise son bağırsağa açılır. Vücut boşluğuna uzanan kapalı uç boşaltım atıklarını vücut boşluğuna alarak sindirim sistemine iletir. Atık ürünlerdeki fazla su son bağırsaktan geri emilir. Bu nedenle böceklerde boşaltım maddeleri sindirim atıklarıyla birlikte atılır. 
  • Böceklerde azotlu boşaltım maddesi ürik asittir ve böylece böceklerin su kaybı engellenir.